Özet
2000’li yıllarla birlikte; yapay zeka ve robot teknolojisinin daha da gelişmesi, 3D yazıcılar, nesnelerin interneti ve akıllı fabrika sistemi, sürücüsüz arabalar gibi yeni buluşlar üretim yapısını tamamıyla değiştirmektedir. Bu süreç Dördüncü Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) olarak nitelendirilmektedir. Bu bağlamda, siber fiziksel sistemlere (sensörler yardımıyla fiziksel dünyayı sanal bilgi işlem dünyasına bağlayan sistemlere) geçiş aynı zamanda dijital dönüşüm sürecini de başlatmıştır.
Sanayi devriminin her aşaması, üretim süreci ile birlikte istihdam ve çalışma yaşamını değiştirmektedir. Bugün ise üretim geçmişten oldukça farklı süreçlerle gerçekleştirilirken, iş, meslek ve görev tanımları değişmekte, yepyeni işler, meslekler ve çalışma biçimleri ortaya çıkmakta, üretimin otomasyonu, yapay zekâ ve giderek artan robotik teknolojiler eliyle gerçekleştirilmektedir. Yeni dönem, çalışma ilişkilerini kökten değiştirecek potansiyeller taşımaktadır. Ayrıca üretimde robotların kullanılmasıyla işsizliğin giderek artacağı, sendikaların toplumsal yaşamdaki rolünün azalacağı, çalışma mevzuatı alanında yeni düzenlemelerin kaçınılmaz olacağı görüşü ileri sürülmektedir.
Bu çalışmada, sanayi devrimi sonrası yaşanan Endüstri 2.0 ve Endüstri 3.0’dan oldukça farklı ve köklü değişim anlamına gelen dijital dönüşüm sürecinin giderek hızlanan bir şekilde çalışma yaşamını dönüştürmeye başladığı gerçeği yapılan araştırmalar ışığında niceliksel ve niteliksel boyutuyla açıklanmaya çalışılacaktır.